Şüpheli Şişlikler: Kasıklarınızda bir yumru bulursanız, panige kapılmayın ama doktora gitmekte
acele edin.
Kesin bir teşhis nasıl koyulur? Önce kasığın kıvrımı üzerinde dik bir çizgi düşleyin. Bu çizgi, bacağın gövde
üzerindeki bükülme kıvrımıdır. Eger yumru bu çizgi üzerinde yer alıyorsa,
yumuşak ve acı vermiyorsa, yatma pozisyonunda ortadan kayboluyorsa, kadınlarda çok az rastlanan bir kasık
fıtığıdır. Eğer yumru, bu çizginin altında yer alıyorsa, yani bacağın iç yüzünün
yukarısında ise, yumuşak ve acı vermiyorsa, yatarken bastırıldığında ortadan kayboluyorsa, kadınlarda sık sık rastlanan oyluk fıtığıdır. Eğer şişlik, kıvrımın altındaki çizgide yer alıyorsa, sabit ve oval ise, yatma
pozisyonunda ortadan kaybolmuyorsa, deriye yapışmıyorsa, ve dokunulduğu duyarlılık gösteriyorsa, bu bir
gangliyondur. Bu büyük gangliyonun yanında ondan daha küçük gangliyonda
bulunur. Bunlar da dokunmaya karşı duyarlıdırlar.
• Eğer şişlik, kasık kıvrımının altında veya üstünde yer alıyorsa, yumuşak,
yuvarlak acı vermiyor ve kaybolmuyorsa, deriye yapışık görünüyorsa, bu bir yağ
kistidir.
Tedavisi:İster oyluk fıtığı, ister kasık fıtığı olsun, bütün fıtıklarda gözle
görülür bir şişkinlik vardır. Daha doğrusu peritonunin uygun kısmıyla birlikte
bağırsaklarla ilgili bir şişliktir. Tedavi etmek için cerrahi müdahale gerekmektedir. Bunun
için bağırsaktaki şişkinliği almak, fıtık torbasını almak ve fıtık ağzını kapatmak gerekmektedir. Ortopedik bandaj
taşımak geçici bir çözümdür. Tedavi etmediği gibi hastalığın süresini
uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Fıtık ağzı büyüyebilir, karın kaslarının
gerilimlerini kaybetmelerine yol açabilir. Bu durumda en etkili çözüm cerrahî müdahaledir. Ancak bazı tehlikeleri de
vardır. Ameliyattan sonra fıtık yineleyebilir. Böyle durumlarda operasyon
tekniğinin önemi vardır. Ameliyatın başarılı olması ya da olmaması karın kaslarının niteliğine bağlıdır. Başarıyı etkileyen bir başka faktör de,
ameliyattan sonraki dinlenme süresidir. Ameliyattan sonraki 1,5-2 ay boyunca,
karın kaslarının çalışmasına neden olacak tüm ağırlık kaldırmalarından hasta men edilmelidir. Su dolu bir kabın kaldırılması kötü bir sonuç verebilir.
Bu süre
içinde oluşan kabızlıklar hemen tedavi edilmeli, hatta laxatifler (= yumuşatıcılar, zeytinyağı vb.) kullanılarak önlem
alınmalıdır. Müdahaleden önce ve sonra (dinlenme süresinin bitiminde) jimnastik hareketleri yapılmalıdır. Tüm bu önlemlere uyulduğu sürece fıtık,
cerrahî bir müdahale gerektirse bile önemsiz bir hastalıktır. Eğer fıtık
boğumlanırsa ki, şüpheli bir durumdur, uzun süre gizlenmiş bir oyluk fıtığından
sonra birdenbire ortaya çıkabilir. Daha belirgin ve acı veren belirtileri vardır. Fıtık, sadece yetişkinlerde rastlanan
bir durum değildir. Çocuklarda da fıtık görülebilir. Örneğin, bebek daha ana rahmindeyken fıtıklı olarak dünyaya gelebilir. Bu, daha çok erkek çocuklarda
rastlanan bir durumdur. Erkek çocuğun kasık bölgesinde, testislere kadar inen şişlikler olabilir. Eğer bu şişlik, üzerine basıldığı zaman, hafifçe geri
kaçıyorsa, bu bir fıtıktır. Çocuğunda fıtık olduğunu farkeden anne ve babalar,
çocuğu derhal doktora götürmelidir. Doktor, fıtığın yerini ve şeklini teşhis
ederek, gerekli müdahaleyi yapar. Gerekirse, ameliyatla fıtığı alır. Fıtığın
çeşitli türleri vardır. "Boğulmuş fıtık" bunlardan biridir. Boğulmuş
fıtıkda fıtık, düğüm şeklinde olur ve kangren yapabilir. Bu gibi durumlarda, fıtığın derhal ameliyatla alınması
gereklidir.
Eskiden kullanılan fıtık bağları, günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir. Çünkü
doktorlar, bu tür bağların kullanımını sakıncalı ve tehlikeli bulmaktadır.
Fıtık ameliyatından korkmamak gerekir. Bu ameliyatlar, son derece basit ve
tehlikesiz ameliyatlardır. Önemli olan, fıtığın zamanında teşhis ve tedavi edilmesidir.