Tenisçi Bileği Hastalığı, Tenisçi Dirseği Hastalığının Sebepleri Tedavisi

Tenisçi Bileği Hastalığı: Ortopedistlerce çok kullanılan 'tennis elbow' terimi kelime anlamıyla alınmamalıdır. Çünkü ifade ettiği rahatsızlık atletlerde hiç spor yapmayanlardan daha ender görülür. Gerçekte durum
bir epikondilit, yani epikondilin iltihaplanmasıdır. Epikondil kol kemiğinin dış kenarının alt ucundaki çıkıntıya denir. Ev kadınlarıyla, elle çalışan kimselerde sık görülür: kunduracılar, dülgerler, vs., tenis oyuncularında bile olabilir. Hastalığın kaynağı oldukça belirsiz olmakla birlikte, herkes bir noktada hemfikirdir: ağrıların travmatizmadan hemen sonra ortaya çıkması enderdir, daha çok kademeli ve sinsi bir şekilde gelişirler.
Nedenleri Sebepleri: Geniş olarak kabul edilen bir teoriye göre, bileğe bağlı kasların tendomlarinda ufak yırtılmalar, ağrının kaynağını oluştururlar. Başka teorilere göre, neden bir periyostit, radiohumeral sinorit, ya da radyal sinir kollarında nevrittir. Genellikle kendi kendine iyileşen epikondilitin bir yıldan uzun sürdüğü pek görülmez. Bilinen tenisçi bileği hastalığı dirseğin dış kısmında şiddetli bir ağrı ile belirlenir.

Tedavi Yöntemleri: Akut dönemde, epikondil düzeyindeki ağrılı bölgeye kortizon igneleri yapılarak veya iltihap giderici ilaçlar verilerek genellikle şaşırtıcı sonuçlar elde edilir. Bu önlemler dışında hastalığın başlıca tedavisi dinlenmedir. Bazıları kolun alçıya alınarak tamamen hareketsiz bırakılması gerektiğini savunurken, bazıları da bu görüşü reddederek alçıda kasların köreleceğini alçı çıktıktan sonra ağrıların tekrar başlayabileceğini savunmaktadırlar. Dirsek çizgisinin hemen altında ön kolun çevresine 6 cm. eninde elastik olmayan bir bant sarılmasını daha uygun görmektedirler. Bu tekniğin başarılı olduğu sanılmaktadır.
Gelişmesi: Eğer kişi el ve kolları için çok yorucu bir işte çalışıyor veya tenis oynamaya devam ediyorsa, epikondilit, kronik hale gelebilir. Iş veya spor etkinliklerinden hemen sonra meydana gelen ağrı krizlerini sakinleştirmek için, çok sıcak nemli kompres yapılması ve iş başlangıcına 1/2 saat, spor faaliyetine de 10 dakika kala yüksek dozda aspirin alınması önerilmektedir. Ayrıca salisile merhemlerle masaj, ultrason kürleri (günde 3 dakikalık en fazla 4 seans yeterlidir), deniz banyoları (günde 10 dakika)nın yararı önemlidir.

Oluşma mekanizması: Tenis oyuncusundaki bu rahatsızlığın kuvvet alınırken ön kolun gerektiği gibi kullanılmamasından ileri geldiği sanılmaktadır (genellikle ters vuruşlarda). Acemi bir oyuncu topa vururken tüm gücünü ön kola yükler, onu kendi vücut ağırlığı ile takviye etmez. Fakat belki de rahatsızlığın asıl nedeni dirsek ekleminin anatomik yapısında aranmalıdır. Gerçekten, desteğin yüklenmeye karşı bu kadar dirençsiz olması, lövye olarak mekanik bakımdan dezavantajlı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bazı Öneriler: Ön kolun gücünü, direncini ve esnekliğini artırmak için, bazı tenis şampiyonları hergün şu egzersizlerin yapılmasını tavsiye ederler:
. 10 saniye boyunca bir tenis topunu elinizde kaç kez sıkabilirseniz sıkınız.
. Elinize 2 kg. bir ağırlık alarak
dışardan içeri ve içerden dışarıya
doğru olmak üzere, 20 kere açıp kapayınız.
• 15 saniye içinde 15 kere bileğinizi öbür elinizle sıkarak el ayasına doğru esnetiniz.
• Dirseğinizi tamamen geniş tutarak 30 kere bileğinizle parmaklarınızı arkaya doğru esnetiniz, bu pozisyonu 10 sn. devam ettiriniz. Bu ezgersizlerin her iki ön kolda uygulanmasını önermeye gerek yoktur.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski