Baygınlık: Baygınlık, kısa veya uzun bir süre için
insanın bilincini kaybetmesi demektir.
İki çeşit baygınlık vardır: Birincisi kaza ve şoklardan olan baygınlıklar,
ikincisi ise nedensiz baygınlıklardır.
Kaza ve şoklardan sonra görülen baygınlıklar
. Yeni kaza geçirmiş ve kan kaybetmekte olan bir kişi sararma, üşüme ve titreme sırasında bilincini kaybeder.
Tansiyonu da düşmüştür. Bu durum beyne yeteri kadar kan gitmediği zaman ortaya
çıkar, bu da yaralıdaki dolaşım yetersizliğinin beyne de varmış olduğunu
vurgular. Bu durumdaki kimse boylu boyunca yere uzatılmazsa daha çabuk bayılır.
Yatırılması halinde ise beyne kan gitmesi sağlanmış olur. Ciddi bir beyin şoku geçiren kimselerde görülen baygınlıklar değişiktir. İlk
olarak bayılan kişi, birkaç saniye sonra kendine gelir. Bir zaman sonra (bu
zaman birkaç dakikadan birkaç haftaya kadar değişebilir) yaralıda baş ağrıları görülür, sanki gözlerinin önünde sinekler uçuşur, konuşma zorluğu çeker ve
yavaş yavaş komaya girer. İlk baygınlıkla ikincisi arasında geçen süre önemli
olup doktora bildirilmeli ve doktorun önerilerine göre hasta gerekirse beyin cerrahisi
olan bir merkezde tedaviye alınmalıdır. Bu koma durumu, kafatası ile beyin
arasında kanama olmasından dolayı beynin sıkışması sonucu olur. Hafif de olsa
her türlü beyin şokunun ardından böyle bir olay beklenmelidir. Eğer çocuğun bir şekilde düşmüşse daha sonraki saatlerde ve hatta günlerde onun durumunu
özel bir dikkatle izlemeniz gerekir.
Sinirsel bayılma: Bayılma birdenbire olmaz, hasta kendini fena hisseder, baş dönmesi, baş ağrısı ve boğazında tıkanıklıklar duyar. Bilincini kaybederek yavaşça yere düşer. Bu durum gerek yarı bilinçsiz bir uyku hali, gerek spazma benzer, çırpınmalarla devam edebilir. Kişi kriz halinde olduğunu ve çevresinde olup biteni anlar, kendine geldiği an hiçbir şey hatırlamaz. Hastayı ayrı bir yere alıp yüzüne su serpmelidir. Bu kriz sara krizi ile karıştırılmamalıdır. Sara krizlerinde dil ısırmaları ve idrarını tutamama görülür.
Saranın dört safhası vardır: Tonik safhada, hasta kaskatı kesilir, rengi morarır ve dilini ısırır; Klonik safhada, hastanın vücudu 30 saniye kadar süren düzensiz sarsıntılar geçirir; Stertor safhada, hasta nefes almaya başlar, henüz kendine gelememiştir.
- İyileşme safhasında hasta uzunca bir koma uykusuna dalar ve kendine gelir.
●Lipotimia: Tam olmayan bu tür baygınlıklar, daha çok sıkıntılı ortamda gelir. Sıcakta kalabalıkta, otobüs içersinde, giriş çıkış saatlerinde çok olur. Kuvvetli bir heyecan korku veya oruç hali de buna neden olabilir. Baygınlık bir boşluk hissi, kulak uğultuları, terleme, bazen de kusma ile birlikte gelir. Hasta sendeler, çöker ve yığılır. Bir - iki dakika sonra da kendine gelir.
Hipoglisemi krizi: Çoğu zaman lipotimiayı anımsatır. Açlık hissi, mide ağrıları ve yoğun terle birlikte gelir. Çoğu kez tam bilinç kaybı olmaz. Bu tip durumlar özellikle şeker hastalarında veya bir kısım midesi alınmış olan kimselerde görülür. Ciddi bir durum olup, şeker verilmesi gerekir.