Stomatitler: Ağızda bir sıcaklık hissi ve tükürük salgısının çoğalmasıyla başlar. Ağız
mukozası kızarır, şişer ve hızla grimsi bir tabakayla kaplanır. Çiğneme
zorlaşır ve nefes kokabilir. Bazen çenenin altında ufak bir beze ve hafif ateş
görülür. Tehlikeli birşey olmadığından telaşa gerek yoktur, ancak sıkıcı bir
durum olduğu için çabuk davranılmalıdır.
Nedenleri: Nedenleri çok çeşitli olup, bunlar ağız içinde elektrik
potansiyelleri ayrı olan metalik parçaların oluşturduğu galvanik aksiyonlardan
(bazı metalik diş protezleri), mikrobik iltihaplanma ve zehirli bir maddeye karşı reaksiyona
(civaya bağlı stomatit) kadar gider. Diğer taraftan stomatit içinde rolleri tartışılmaz olan şekerle, kızamık ve tifo gibi bazı ateşli hastalıklar,
özellikle de organizma savunmasız olduğundan ağızdaki mikropların en zararlı olabildiği kan hastalıkları da vardır. Agramülositoz (hat ve ateşli bir
hastalık olup, mukoza - ağız ve genital organlarda geniş nekrotik yaralar
yapar, akut lösemiler bunlardandır. Bir takım civa tedavileri ile özellikle
kansere karşı kimyoterapi bu nedenler arasındadır. Bununla birlikte, stomatitlerin çoğu bakteri veya parazitlere bağlı olup, her
iki durumda da dişlerin rolü öncelik taşır.
Önleyici Tedavi Yöntemleri: Stomatite karşı titiz bir temizlikle ağzınızda diş taşları oluşmasını önlemeye çalışmalısınız. (Bu taşlar dişlerin çıkış yerine yapışmış bakteri birikimi ve polisakaritlerden oluşmuşlardır.)
Dişlerinizi fırçalamalı, çalkalamalı ve yıkamalısınız. Aynı zamanda çürükleri ve onlardan gelecek komplikasyonları
hızla tedavi ettirmek gerektiğini unutmamalısınız.
Tedavisi: Eğer stomatit yerleşmişse bir mide veya diş hekimine görünmeniz gerekir. Diş hekimi antiseptik sıkarak ağzınızı temizleyecek ve ince bir spatula yardımıyla diş etlerinizi trikolasetik veya kromik asit solüsyonu sürecektir. Son olarak, çoğu zaman ağır durumlarda doktorun önereceği yüksek dozda antibiotiklerde kullanılmalıdır.
Parazite Bağlı Stomatitler: Bu durumda bağırsak parazitlerinin uzaktan yaptığı etkiler sözkonusudur. Bu parazitler arasında trikosefaller, askaris, tenya, amipler, ankiloston ve trichomanaslar sayılabilir. Hastalığın tablosu hemen hemen mikrobik stomatit ile ayn Yalnız eğer doktorunuz kan sayımı yaptırırsa akyuvarların bir çeşidi olan eozinofil sayısının çok artmış olduğunu görecektir.
Tedavi: Parazite bağlı stomatitin tedavisi, bakteriye bağlı olanın aynıdır: yerel olarak lezyonların ve yol açıcı faktörlerin bulunduğu yerlerde (ağız temizliği), genel olarak da bakteriye bağlı stomatitlerde en etkili olan antibiotiklere başvurularak bunlar iltihabın derecesine uygun dozlarda kullanılacaktır. Aynı zamanda, bağırsak parazitleri için de ayrı bir tedavi uygulanacaktır. O halde, dışkı tahlil edilip parazitin cinsi teşhis edildiği zaman bir dahiliyeci veya parazit uzmanının görüşü alınmalıdır. Eğer hastalığın tekrarlanması istenmiyorsa bu tedaviyi uygulamak şarttır.
Sonuç Olarak: Bakteriye ve parazite bağlı stomatitlerin benzer belirtileri olup, her ikisi de ağızdaki mikroplar ve dişlerin varlığıyla ilgilidir. Bu nedenle genel bakımda, özel olarak ağız ve diş bakımındaki gelişmeler sayesinde dişlerin en mükemmel şekilde temizlenebilmesi, bu tip rahatsızlıkları gözle görülür şekilde azaltmıştır. Geniş çapta kullanılan antibiyoterapi, stomatitlerin gelişme tablosunu değiştirmiş ve saf dışı etmiştir.